HANGİ BİRİNE YANAYIM?

Ulusal Eğitim Derneği-Öğretmen Dünyası’nın binlerce kitabı garip bir şekilde sırra kadem bastı. Hangi birine yanayım? 40 yıl yaşatılmış bir derginin yayın hayatına son vermesi, ekonomik zorluklardan kaynaklanıyor olabilirdi. Fakat son yönetim kurulunun derneğin genel kuruluna kapatılma önerisiyle gelmesi, neyin nesiydi Neyse ki, İzmir Şubesi talep etti de genel merkez İzmir’e alındı. Dernek kapatılmaktan kurtuldu. Ancak…

Loading

DİL EFELİK YAPMAYA GELMEZ

Eğitim düzeyimiz çok düşüktü. Okuma yazma bilenimiz çok azdı. Okuma-yazma bilenler acaba o zaman da Türkçeyi bu kadar hor mu kullanıyorlardı, bilmiyorum ve sanmıyorum. Şimdi okuryazarlarımız çoğaldı. Cep telefonu da çıktıktan sonra, okumaz-yazmazımız nerdeyse kalmadı. Fakat ne yazma? Okullarımızda sağlam dil sevgisi ve eğitimi almadığımız acı bir gerçektir. Bununla birlikte anamızdan öğrendiğimiz dil, meramımızı anlatmaya…

Loading

O DOSYADA NELER VAR?

Kişi, aile, köy veya kasaba tarihleri, ülkenin genel tarihinin bir parçasıdır. Hayatımın çeşitli evrelerine ilişkin anılarımı biraz da bu nedenle yazıyorum. Seksenine merdiven dayamış ömrümü gözden geçirdiğimde “Ya bende bir gariplik var, ya da devlette” diyorum. Değilse bu devlet neden bunca yıl beni izlesin? İlk başlarda bunun tam farkında değildim. Hakkımda yapılan işlemleri tekil bazı…

Loading

ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ’NE NE OLDU?

1980 Ocak ayında yayına başlayan Öğretmen Dünyasının yarattığı eğitim ve öğretmen mücadelesi birikimi, 2003 yılında Ulusal Eğitim Derneği’nin kuruluşu ile yeni bir sıçrama yaptı. Derneğin tüzüğünde amacı, “Bağımsızlıkçı, Aydınlanmacı, Halkçı Eğitim” olarak formülleştirildi. 43 kurucu Ankara’da demokratik ve laik eğitim mücadelesine omuz vermiş sosyalist, demokrat, Kemalist 43 aydından oluşuyordu. İçişleri Bakanlığı “Ulusal” sözcüğünün dernek adlarında…

Loading

Ben Aydınlıkçı İken-5: BARDAĞI TAŞIRAN DAMLA

İşçi Partisinden istifam ve atılmam süreci şöyle başladı: 2011 Genel Seçimlerine birkaç gün kala akşamüzeri eve ulaştığımda Ulusal Kanal’da Yıldırım Koç’un programına rastladım. Karşısında Güçbirliği adayı Hava Generali Erdoğan Karakuş vardı. Koç ona Ermeni kırımı iddiaları hakkında ne düşündüğünü sordu. Bunun çanak bir soru olduğu Karakuş’un şu yanıtıyla anlaşıldı. “Onların hiç biri öldürülmedi. Biz hepsinin…

Loading

Ben Aydınlıkçı İken-2: TÖB-DER’DE AYDINLIKÇI KOL

1970’lerden başlayarak öğretmen hareketi içinde yer alan gruplar, hangi partinin uzantısı oldukları konusunda ketum davranmaya devam ediyorlar. Oysa bu konu aydınlığa kavuşmadan ve gereken dersler çıkarılmadan sağlıklı bir öğretmen hareketi yaratmak da mümkün değildir. PARTİLERİN ÖĞRETMEN GRUPLARI 1975’ten sonra TÖB-DER içinde Türkiye solundaki akımlara paralel olarak öğretmen hareketi içinde çeşitli gruplar oluştu. Devrimci Öğretmen Grubu…

Loading

SAMİ KARAÖREN’E VEFA

İyiliğini gördüğüm, ahbaplık yaptığım kişiler ölünce, haklarında bir yazı yazmazsam kendimi vefasız sayıyorum. Böyle çok dostlarım oldu. Peş peşe gelen ölümler o kadar çok ki, arkalarından yazı yetiştirmek zor oluyor. Ancak ailelerine telefon edip üzüntülerimizi bildirmekle yetiniyoruz ama yüreğimizdeki yangı daha uzun sürüyor. Cumhuriyet gazetesinin eski yazı işleri müdürlerinden ve ikinci sayfada yayımlanan makalelerden sorumlu…

Loading

AHMET SAY HAKKINDA BİRKAÇ SATIR

Ölüm doğum sırası gözetmiyor ama bedeni yorulanlar aramızdan daha sık ayrılıyor. 1920 doğumlulardan hemen hiç kimse kalmadı denilse yeridir. Şimdi 1930’lu, hatta 40’lı yıllarda doğanları yolcu ediyoruz. Tanıdık simalardan birinin ölümünü duyduğumda ki gün geçmeden böyle haberler alıyoruz, çim cız ediyor. Halkın özgürlüğü için nefes tüketmiş olanların kaybına mı üzüleyim, sıranın bana da gelmekte olduğundan…

Loading

Afganistan Dersleri: EL ATINA BİNEN

Kâbil Havaalanı’nda ülkeyi bir an önce terk etmek amacıyla yabancı ülkeye ait bir uçağa binmek için birbirini çiğneyen insanların fotoğrafı, insanlık için büyük ve yeni bir derstir. Atalarımız ne güzel söylemiş: “El atına binen çabuk iner.” Afganistan’a hükmetmek isteyenler bunu ikinci kez yaşadılar. İlkinde Sovyet atına binmişlerdi. Bu satırların yazarı, Afganistan’a Sovyet müdahalesini bunun bir…

Loading

Profesör Devrim

68 kuşağının devrim yapmasına engel oldularsa da çocuklarımızın adını Devrim koymayı yasaklayamadılar. Gerçi herkes ahdine sadık kalmadı. Bunlardan birini hatırlıyorum. Bizi bir gün oğlunun sünnet törenine davet etti. Oğlanın davetiyedeki adı değişikti. Evlerine vardık. “Sizin oğlanın adı Devrim değil miydi?” diye sordum. “Adından ötürü hor görürler, öğretmenleri sınıf geçirmez diye değiştirdim” demez mi? Öğretmenlikten dersaneciliğe…

Loading